Bugunun ilk duragi kaldigimiz yerin cok yakinindaki Fjadrargljufur Kanyonu.
Internet arastirmalarinda cok karsimiza cikmayan, ama takip ettigim bloglarin birinde Izlanda'nin en guzel kanyonu basliginda gorup merak ettigimiz ama gidip gitmemekte kararsiz kaldigimiz bir yer burasi.
Kararsizligimizin sebebi de zaten yogun olan programin ustune bir de burayi gezersek kalacagimiz yerin check-in saatini kaciracak olma ihtimalimiz. Son anda "ne yapalim kacirirsak da sokakta kaliriz, bu da oyle bir anı olur" diye kendimizi avutup kanyona dogru yola cikiyoruz ve kanyona varinca bunun aldigimiz en guzel kararlardan biri oldugunu anliyoruz.
Internet arastirmalarinda cok karsimiza cikmayan, ama takip ettigim bloglarin birinde Izlanda'nin en guzel kanyonu basliginda gorup merak ettigimiz ama gidip gitmemekte kararsiz kaldigimiz bir yer burasi.
Kararsizligimizin sebebi de zaten yogun olan programin ustune bir de burayi gezersek kalacagimiz yerin check-in saatini kaciracak olma ihtimalimiz. Son anda "ne yapalim kacirirsak da sokakta kaliriz, bu da oyle bir anı olur" diye kendimizi avutup kanyona dogru yola cikiyoruz ve kanyona varinca bunun aldigimiz en guzel kararlardan biri oldugunu anliyoruz.
Kanyon muhtesem, hayran hayran etrafi gozlemliyoruz. Simdiye kadar gezdigimiz yerlerin arasinda en sevdiklerimizden biri oldu bile. Iyi ki son anda buraya gelmeye karar vermisiz diyoruz.
Buradan ayrilirken her ihtimale karsi kalacagimiz yeri ariyoruz. Yaslica bir teyze aciyor telefonu. Saatinde gelmeye calisacagimizi ama gecikirsek yapilabilecek bir sey olup olmayacagini soruyoruz. Bu benim cep telefonu numaram, burdan ararsiniz gec kalirsaniz ben alirim sizi iceri diyor, rahatliyoruz.
Bir saat uzakliktaki Skaftafel Milli Parki'na variyoruz. Burada bir cok yuruyus rotasi var. En populer olanlarinin basinda Svartifoss geliyor.
Yol aslinda oldukca kisa ama tirmandiginiz icin 45 dakika suruyor. Burada sizi farkli yapisiyla ilginc bir selale bekliyor.
Bir diger yuruyus rotasi da buzullara dogru. Bugun gorecegimiz iki buzul daha var.
Arabada ogle yemegi molasi veriyoruz. Buyukce bir kase, bardak, catal, kasik, tuzluk ve kesme tahtasindan olusan ama katlanip ic ice gecince kucucuk yer kaplayan ve cok hafif olan kamp malzemeleri bu molalarda cok ise yariyor.
Sirada bugunun ikinci buzulu Fjallsarlon var. Burasi gezecegimiz bir sonraki buzula gore daha sakin.
Jokülsarlon ise en populer buzullardan biri, bu yuzden de daha kalabalik.
Burada botla buzul gezisi yapabiliyorsunuz.
Tam denize acilan kisimda oldugu icin buzullar bir girdapin icindeymiscesine hareket ediyor. Ayrica burada foklari ve deniz kuslarini da gozlemliyoruz.
Artik Guney İzlanda rotasini tamamladik. Kalacagimiz yere varmadan, yol uzerinde daha once belirledigimiz bir kac tane Geocachingi yapiyoruz.
Biri yol kenarindaki bu kirmizi sandalyenin yakinlarinda.
Biri yol kenarindaki bu kirmizi sandalyenin yakinlarinda.
Bir digeri de dev kitaplarin arasinda.
Adanin dogu ucunda kalan konuk evine yarim saat gecikmeli variyoruz. Saxa Guesthouse'in sahibi olan teyze bize odamizi ve kullanabilecegimiz imkanlari gosteriyor.
Mutfak olmasa da su kaynatabilecegimiz kettle, mikrodalga firin, cay kahve ve diger temel mutfak malzemeleri var.
Burada Expedition yemek paketinden yiyoruz. Yanimiza bunlardan iki ogunluk almistik. Sadece sicak su ekleyip karistirip, sekiz dakika icinde kabin icinden yiyebiliyor olmak mutfak olmayan ortamlarda sandwichten farkli bir seyle karninizi doyurabilmenizi sagliyor, cok da besleyici. Butun gun dag bayir yurudukten sonra iyi geliyor. :)
harika bir gezi yazısı oluyor farklı ve keyifli süpersiniz...
ReplyDeleteYorumlariniz icin cok tesekkurler, begendiyseniz ne mutlu bana 🤗
DeletePaylaşımlarınızı okuduğum heyecanı uzun zamandır hissetmiyordum. Seyahat günlüklerinizin devamını dilerim.
ReplyDeleteCok tesekkur ederim, boyle hissetmenize sevindim. 😊 Kisa sure olmasina ragmen, cok dolu dolu gectigi tek yazida bahsetmek istemedim geziden, her bir gun icin ayri yazilar geliyor onumuzdeki gunlerde de :)
Delete