Skip to main content

Bir Ortacag Sehri.. Gent..


Antwerp'e gittigimiz gun bir saat daha yol giderek Gent'i de gezdik. Brugge'un bendeki yeri her zaman ayri ama Gent de Brugge gibi cok guzel bir sehir. Bir cok kisi Gent icin ''adeta bir film seti'' benzetmesi yapmis, haksiz da sayilmazlar. Sanki sehir Ortacag'da kurulmus ve dokunulmadan oylece birakilmis gibi.

















Kanallar, evler, katedral, saat kulesi, kale vs ile bu guzel sehri de eklemeyi unutmayin gezi programlariniza :)


Comments

  1. Gezi yazılarının hepsini okudum ama yorum bırakmaya bir türlü fırsatım olmadı. Fotoğrafların her birine bayıldım. Muhteşem zaman geçirdiğiniz aşikar. ikizlerim büyür büyümez (ortaokul çağı yeterli olur herhalde) darısı başıma diyorum :))))

    ReplyDelete
    Replies
    1. Tesekkurleer :)

      Bence ikizler tam kivaminda, buradan baslayin bence bir an once, her zaman bekleriz bize de, buyrun gelin :))

      Delete
  2. Buraya karşı duygularımı da yazmaya kalkarsam sayfalar alabilir. Çok beğendim her dokusunu. Hele içinde nehir geçen şehirleri ayrıca seviyorum, deniz kenarındaki şehirleri de öyle, ben kısaca suya yakın olmayı seviyorum. O insanların çimenlerin üzerindeki hallerine de bayıldım. Ne kadar sakin, huzurlu duruyorlar. Bizde böyle bir manzara hayal. Öyle bir yerde hemen mangal yakmaya başlardık herhalde. Buna benzer tek manzarayı ben odtü kampüsünde gördüm herhalde hayatım boyunca. Orada güzel desenli bir örtünün üzerinde oturan sevdiğim adamın dizlerine yatıp kitap okumak harika olurdu, bir parça şarap da olurdu yanımızda ohh, o karede yıllarca konaklayabilir insan. O kuru kafadaki içeceği bira sandım ama köpük, köpük gibi değil daha çok krema gibi, nedir acaba merak ettim? Ahh ben bir şatoda yaşamayı da çok istiyorum yaa sence çok mu şey istiyorum? Bir vampir de gelip ısırabilir mesela beni sorun yok, ama nedense onlar hep istemeyenleri ısırıyorlar offf :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Bu zamana kadar gitmedigimiz icin uzulduk biz de, ilk gordugum andan beri o kadar guzel hisler olustu ki icimde, sehrin dokusunun yaninda, havanin guzel olmasi, insanlarin rahatligi, huzuru da etkili oldu bu guzel hislerde.

      Kuru kafanin icindeki bira ama onlar hediyelik esya gibi daha cok, icinde bira yok, goruntusu oyle sadece, süs olarak, icmelik degil de :))

      Şato hayalim olmadi ama imkan olursa yasarim, hic problem degil :D Ama vampir tarafindan isirilmayi ben de cok istedim, istedigim insanlari isirip onlari da donusturdum mu ohh mis :)

      Delete
  3. Avrupa da çok savaşlar yaşamış, insanları çok acılar çekmiş ama şehirleri, köyleri insanı kıskandırıyor. O muntazam, huzurlu kentlerde yaşayan insanlar ne kadar şanslı. Bu şehir ise tam da masallardaki gibi. Size ve ailenize iyi günler dilerim :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Yorumunuz icin cok tesekkurler.
      Aci seyler yasanmis da olsa tarihlerine sahip cikiyorlar, korumaya calisiyorlar. Yasadigim sehirde yikik dokuk bir duvar var, Romalilardan kalma, sahiplenip, koruyup, tanitiyorlar.
      Turkiye'de Afrodisias gibi koca bir antik sehir bile yeni yeni kesfediliyor, bir cok sey hala toprak altinda. Kiymeti bilinse oyle inanilmaz seyler var ki aslinda.

      Size de mutlu gunler dilerim :)

      Delete

Post a Comment