Skip to main content

Hollanda'da ilk gunler.. 🚲🐮


Bir onceki yazida bahsetmistim gectigimiz gunlerde Hollanda'ya tasindigimizdan. Tasinma telasesini atlatip alisma surecine girdik. 

Bu surecte olumlu olan seylerden biri Belcika'daki Flaman bolgesi ile ayni dilin konusuluyor olmasi. Cogu kisinin en az uc dil konustugu Belcika'da (Walon bolgesinden bahsetmiyorum tabi:) ya da dunyada ikinci dil olarak Ingilizce konusma yuzdesi (%90'dan fazla) en yuksek ulke olan Hollanda'da sadece ingilizce ile yasaminizi surdurebilirsiniz. Ama bana sorarsaniz ulkede konusulan dili bilmek yasam kalitenizi cok fazla etkiliyor. Bu da ayri bir post konusu olabilir, daha sonra uzun uzun yazabilirim belki. 

Bu acidan Hollandaca biliyor olmamiz ve Belcika'da kuzey komsumuz Hollanda kulturune dair de bir seyler ogrenmis olmamiz alisma surecini kolaylastirdi. Hic Rusca bilmeden, fazla yabanci dilin konusulmadigi, her seyin kiril alfabesiyle yazildigi kucuk bir Rus kasabasina yerlesseydik; ona da alisilirdi elbette ama baslarda hem dil, hem kultur soku yasayabilirdik bir sure, ya da ayni durumda Çin'e. 😅

Tabi alisma suresince bizimle ayni kaderi paylasan dostlarimizla ana dilimizde muhabbet etmenin guzelligi de ayri:)



Hollanda'dan bahsedip bisikletten bahsetmeden olmaz ama daha sonraya kalsin, bununla ilgili de ayri bir yazi yazmayi planliyorum. 


Kucuk bir koyden buyuk sehre tasinmak cok da istedigimiz bir sey degildi ama sehrin gobeginde yasamiyor olmamiz, hem kasabada yasiyor hissi veriyor hem de sehrin merkezine (toplu tasima ya da bisikletle) yarim saat, kirk dakikada ulasiyor olmak guzel. Yine bisikletle yarim saatte sahile gidebiliyoruz. Akdeniz kiyilariyla Kuzey Denizini karsilastirmak cok anlamsiz olur tabi ki ama deniz denizdir, arada deniz havasi almak guzel.


 Bir diger guzel sey de yeni komsumuz. Hatirlayanlar olacaktir, Tongeren'deki evimizdeki yan bahce komsumuz Mahir'i (bkz: alttaki fotograf). Onun yeri ayri tabi ama burda da Maston (isim babasi Jules Verne :) ismini verdigim bir keci komsumuz var. 


Sevgili Maston'u da asagidaki fotografta gorebilirsiniz.


Maston arkadaslariyla birlikte bir cocuk kresinin bahcesinde yasiyor.  





Biraz da afacan bir sey, guzel bir poz ver de fotografini cekeyim dedim, verdigi poz asagida :D 


Evin cevresinde kanal boyunca hem bisiklet surdugumuz, hem yuruyus ve kosu yaptigimiz guzel yollar var.



























Evimizin yakininda sehir ciftligi (stadsboerderij) ya da cocuk ciftligi (kinderboerderij) de denen bir ciftlik var.

Belcika'dan da bildigimiz bu ciftlikler halka acik ciftlikler. Cocuklar (ve yetiskinler) ciftlik hayvanlarini tanisin diye kurulmus. Bu ciftliklerde hayvanlari besleyebiliyor ve sevebiliyorsunuz. Taze sut gibi hayvansal urunler satin alabiliyor, peynir yapimi gibi workshoplara katilabiliyorsunuz. 










Son yillarin en sicak ve en kurak yazini geride birakip; yagmurlu, gok gurultulu bir sonbahar baslangicina girdigimiz su gunlerde bu ciftlikteki favorim Phoebe ile bu postu bitiriyorum:)



Comments

  1. Yeni yuvanızda mutlu bir yaşam geçirmenizi dilerim.
    Komşularınızda oldukça sevimli:)
    Doğayla ve çiftliklerle iç içe yaşam insan ruhunu besler bundan eminim.
    İçimizi açan fotoğraflar ve paylaşım adına teşekkürler. Sevgilerimle:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Cok tesekkur ederiz guzel dilekleriniz ve guzel sozleriniz icin :D

      Bosuna dememisler ev alma, komsu al diye :)

      Sevgiler..

      Delete
  2. Harika fotoğraflar, çiftliklerin açık ve gezilebilir olmasına ayrıca bayıldım. Yeni yuvanızda huzur, sağlık ve mutluluk hiç eksik olmasın.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Cok tesekkurler, ne guzel dilekler bunlar :)

      Ciftlik olayi cok keyifli, ozellikle cocuklarin bos zamanlarini degerlendirmek adina AVM'de vakit gecirmekten cok daha guzel oldugunu dusunuyorum, ama bu sadece benim sahsi fikrim tabi ki, herkes nasil mutluysa oyle yasasin :)

      Sevgiler..

      Delete
  3. Bu çiftliklerden taze süt alabildiğimizi bilmiyordum, vuhu! Yoğurt yapabiliriz o zaman! :) Bu yakınlardaki çiftliklerden bi soruşturayım ben.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Bizim ciftlikte bol bol keci bulundugu icin taze keci sutu satiliyor. Maras dondurmasi bile yapiyoruz, saf salepli, keci sutlu, yogurt da harika olur, sor bence, ciftligin girisinde ya da binanin icindeki panolarda da yaziyordur, urun satisi ve workshoplar hakkinda bilgiler, onlara da bakabilirsin.

      Delete
  4. Canım yeni yuvanızda mutlu olun çok. Bayıldım fotolara. Biz de mi gelsek yakınınıza acaba diye geçirdim aklımdan. Masal gibi bir yer. Keyifli zamanlar geçirmenizi diliyorum. Öpüyorum. Oğlandan fırsat bulup yazamadım sana hiç ama numaran değişmiştir bana yaz sen haberleşelim olur mu çok memnun olurum. Sevgiler

    ReplyDelete
    Replies
    1. Canimm cok sasirdim su an, bes dakika once falan Tugba ne guzel uzun uzun, tatli tatli yazardi ne zamandir yok ortalarda, blogdan ses etsem mi diye dusundum ama belki blog hesabina girmiyorsundur diye whatsapptan yazmaya karar vermistim. Aradan bir kac dakika gecti senin yorumun geldi, kalp kalbe karsiymis mi demeli, hala saskinim :)

      Gelin gelin, seker otesi Tküp de cok sever bence buralari ;)

      Cok tesekkur ederiz, dilerim guzel olur bundan sonrasi da. Opuyorum ben de kocaman. Aslinda whatsapptan numara degisikligini bildirmistim ama notification olarak gelmiyormus galiba, yazarim tekrar simdi :D

      Delete
  5. Ne güzel yerler var yahu Yasemen, gözlerim kanadı yeşilden:P Çok çok sevdim ve yok canım hiç de aklım kalmadı :P
    Uyum süreciniz kısa süreceğe benziyor:)
    O keçi nedir yahu :)) Çok tatlı...



    ReplyDelete
    Replies
    1. Ya kesin sonbaharda da boyle ben diyeyim sari, sen de turuncu bir hal aliyordur bu yollar, parklar, bahceler. Ben soyleyeyim de sonra vay efendim ben bilmiyordum, duymadim, bilsem gelirdim falan olmasin :P

      Maston ile Phoebe baya komikler evet :))

      Delete
  6. Merhaba Yasemen.
    Dilerim hayatınızdaki yenilikler, güzellikler getirir sana ve eşine. Belçika'daki evin de burası da, gerçekten betonlar arasında boğulan bizler için çok imrenilesi... Doğayı böyle olduğu haliyle kucaklamak nasıl iyi geliyordur sizlere. Fotoğraflarına bakarak bile mutlu oluyorum ben ve büyük bir ilgi ile sessizce takipteyim seni bilesin.
    Sevgi ve dostlukla...

    ReplyDelete
    Replies
    1. Merhaba Sonat,

      Ne icten yazmissin, cok tesekkur ederim yorumun ve guzel dileklerin icin.. Turkiye (eski zamanlardaki) dogal guzellikleriyle, tarihi yapilariyla, kulturel zenginlikleriyle degeri bilinse bambaska bir yer olabilirdi ama degeri bilinmediginde de inanilmaz bir hizla mahvoluyor. Bu konudaki dusuncelerimi yazsam buraya saatler surer, o yuzden susuyorum.
      Umarim ferah bir nefes alacak, soyle rahatca kafanizi dinleyecek bir suru anlariniz olur :)
      Sevgiler..

      Delete
  7. İçim gitti fotoğraflara bakarken, nasıl güzel nasıl ferah...yaşaması ayrı bir zevktir tabi oraları :)
    Hayırlı olsun yeni ev yeni yer,mutlu ağız tadıyla geçireceğiniz bir gelecek diliyorum :) Bu arada bana da beklerim :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Cok tesekkur ederim ve hos geldiniz :) Ben zaten geldim bile blogunuza. Sevgiler:)

      Delete

  8. Merhaba Yasemencim,
    Göürşmeyeli ne çok oldu, özlemişim bloğunu, seni, çektiğin fotoğrafları...

    Hayırlı olsun yeni yaşamınız, güle güle oturun yeni evinizde, size güzellikler sunan koca yürekli bir şehir olsun inşallah, bol bol harika anılarınız olsun,
    Kocaman sarıldım 💕🌈😊🤗

    ReplyDelete
    Replies
    1. Canim merhaba, cok tesekkurler butun guzel dileklerin, sozlerin icin :)

      Ben de cok ozledim. Yil sonu yaklasirken kart atmadan once guncel posta adresini teyit etmek icin mesaj atacaktim sana, en son daire 19lu adresin var bende, dogru mu bu adres, degilse ve adres degistirdiyseniz bana yeni adresini gonderir misin?

      Ben de sımsıkı sariliyorum sana 🤗🤗

      Delete
    2. Canım, igden yeni adresini istedim ben az önce, benim evet no 19 lu adresim aynı, 😊🤗

      Delete

Post a Comment