Skip to main content

Stockholm gezi notlari: Christmas time in Stockholm ..

Authentic Scandinavia araciligi ile bireysel tur seklinde ayarladigimiz Christmas tatilimizi  Skandinavya'nin baskenti (bu soylemi hak ediyor bence) Stockholm'de gecirdik.

Sehrin gercek anlamiyla tam ortasinda sayilabilecek bir otelde kaldik ve her yere ulasimimiz cok kolay oldu bu sayede. Kahvalti konusunda da sansliydik. Paris'te kahvaltida kruvasan disinda ekmek, marmelat ve terayagi bulabilmistik, peynir iceren bir kahvalti menusu olup olmadigini sordugumuzda ise dunyanin en garip seyini soylemisiz gibi sasirmislardi:) Geleneksel Iskandinavya kahvaltisi ise cesit cesit ekmegi, peyniri, receli, yumurtasi ve daha bir cok sey ile Turk kahvaltisina yakin oldugundan sabahlari guzelce karnimizi doyurabildik.

Sehre vardigimiz aksam Christmas arifesi oldugundan bu iki milyonluk sehrin sokaklari bombos ama isil isildi. Ertesi gun ogleden itibaren sehir yeniden dolmaya ve haraketlenmeye basladi.  

Aralik ayi ve Isvec kelimelerini yan yana dusununce, kesin her yer karlarla kapli olur biz de soguktan donariz ama olsun yine de deger gibi dusuncelerle ciktik yolculuga, termal kiyafetlerimiz, yedek atki, bere ve eldivenlerimizle..

Dusunduklerimizin aksine butun seyahatimiz boyunca cok guzel bir hava hakimdi Stockholm'e. Kar bir yana yagmur dahi yagmadi. Hatta kis doneminde ogleden sonra saat bir civari havanin yavas yavas kararmaya baslamasina ragmen, aydinlik oldugu o kisacik zamanlarda gunesi bile gorduk doya doya.. 

Hic kar gormedik desek yalan olur aslinda.. Meydandaki buz pistinden toplanmis ve kenara yigilmis kar yiginindan kardan adam bile yaptim icimde kalmasin diye :)






Ilk gun ogleden sonra katilacagimiz tekne turu oncesinde Gamla Stan ( The old town ) 'i gezdik. Yol ustunde St. Clara kilisesini (Klara Kyrka) gorduk.

Gamla Stan eski sehir anlamina geliyor ve minik bir ada uzerinde bulunuyor. Daracik sokaklari, turistik dukkanlari ve kraliyet sarayi sehrin bu en eski kisminda mutlaka gorulmesi gereken yerlerden. Ayrica Nobel muzesi de bu ada uzerinde bulunuyor.

Stockholm zaten adalar uzerine kurulmus bir sehir. Ismini uzerinde kurulu oldugu 14 adadan dolayi ''Stock''(çok) ve ''Holm'' (ada) sozcuklerinden aliyor. Ogleden sonra yaptigimiz tekneyle kis turunda bu adalarin bir cogunu gorme firsati bulduk. Tekneyle sehri dolasirken bir yandan uzumlu, bademli, karanfilli ve tarcinli sicak christmas iceceklerini yudumlarken bir yandan da Isvec'te Christmas gelenekleriyle ilgili bilgiler ogrendik. Bunlardan ilginc ve komik olanlarindan birisi de Christmas gunu saat ikide Noel babanin gelip hediye birakabilmesi icin herkesin ailece televizyon karsisina gecip Donald Duck cizgi filmini izlemesi gelenegiydi :)














































































































































































Stockholm'deki ilginc deneyimlerden birisi de Ice Bar'di. Yil boyu sicakligin -5 derecede oldugu ve icindeki herseyin bardaklar da dahil buzdan oldugu bir bar burasi. Giriste verdikleri pelerinden midir ya da iceride hic esinti olmadigindan midir bilmem iceride hic usumedik. Disarida havanin zaten soguk olmamasina ragmen Ice bar disaridan bile daha sicakti. 




































Stockholm mimarisi, muzeleri, kralinin ''ben sadece izlemek istemiyorum, oynamak da istiyorum'' diyerek sehrin her yerine actigi tiyatro sahneleri, gosteri salonlari vs ile icinde bir cok kulturel ogeyi barindiran bir sehir. Sadece muzelerini gezmek bile gunler alacagindan aralarindan secim yapmamiz gerekti ve biz bu secim hakkimizi Djurgarden adacigi uzerindeki dunyanin en eski acik hava muzesi olan ''Skansen ve yine ayni ada uzerindeki 17.yy'dan bir savas gemisinin sergilendigi ''Vasa muzesi''nden yana kullandik.

Skansen yuzlerce yillik isvec evlerinin ve kuzey hayvanlarinin sergilendigi ve icinde bir de akvuryumu barindiran bir acik hava muzesi. 
Akvaryumunda ilginc olarak bir kac deniz canlisi disinda her turlu hayvan var, neden akvaryum dedikleri ise merak konusu.. Icinde kucuk bir ormanlik alan bulunduruyor ve girisinde hayvanlari beslemeyiniz ve hayvanlara dokunmayiniz yaziyor. O hayvanlarin bize dokunmayacaginin garantisini vermediklerini iceri girdigimizde etrafimizdaki dallarda kosusturan maymunlari gorunce anliyoruz. 

Skansen eski isvec evlerini gormek isteyenlerin, o zamanlarda ciftlik hayatinin nasil oldugunu merak edenler icin mutlaka gorulmesi gereken bir yer. 

Benim icin ise yasamak istedigim bir yer Skansen. Sabahlari kendi yaptigim ekmekleri odun sobasinda kizartarak yaninda taze sutten yaptigim yag ile, peynir ile, tavuklarimdan taze yumurta ile kahvalti yapmak, bahce ile ugrasmak, hayvanlarla ilgilenmek, kis zamani erken kararan havadan istifade ederek evde zaman gecirmek, belki kitap yazmak, resim yapmak, bahcemden topladigim urunlerle yemek pisirmek, bu guzel kuzey ulkesinden cikmis muzikleri dinlemek, kendime, dogaya ve sevdigim insanlara iyi gelecek bir seyler yapmak. Skansen'de gezerken boyle hissettim hep.. Gerci Skansen muzesinde yasamama izin vereceklerini sanmiyorum ama belki bir gun bir sekilde hayalini kurdugum seyler gerceklesir :)




























































































































Vasa muzesi Stockholm'un en populer muzelerinden.

Otuz yil savaslari sirasinda Polonya'ya karsi kullanmak uzere insa edilen o gunun sartlarina gore cok gelismis bir savas gemisi olan Vasa ihtisamli bir torenle denize acilmis ve 15 dakika sonra batmis. Batmasinin nedeni de alt kismi dar oldugundan, yan yatmayi engelleyecek agirligi icine alamamis olmasiymis. 333 yil boyunca su altinda kalan gemi 1960 yilinda su yuzune cikarilmis ve bu muzede sergilenmeye baslanmis. Muzede geminin neden battigi, cikarilis hikayesi, guverte de bulunan insanlarin iskeletleri, geminin icerisindeki silahlar ve geminin kisimlarinin aciklamalari ve tabi ki geminin kendisi sergilenmekte.



























Ryan air ile yolculuk yaptigimizdan kendimize bir kac kucuk hatira alabildik sadece ama bir suru yeni tecrube ve guzel aniyla döndük :)





Comments

  1. çok güzel, fotoğraflar da harika

    ReplyDelete
  2. Fotoğraflarla gitmiş kadar oldum:)
    Noel zamanları en sevdiğim zamanlar...Kuzey ülkelerini ayrıca çok severim, hep derim ben kuzey insanıyım diye.
    "Troll"ler oralarda da varmış demek ki. Ben sadece Norveç`te diye düşünmüştüm.

    ReplyDelete
  3. Bir Noel'de Skansen'i mutlaka ziyaret etmelisin Semi. Evler, yuz yil oncesinin Noel sofralari, yoresel kiyafetler giymis insanlar, kuzey hayvanlari her sey harikaydi.

    Troll'ler Iskandinavya ulkelerine ozguymus, bize sevimli gelse de daga insan kaciran korkunc yaratiklar olarak tasvir ediliyorlar, ilginc :)

    Norvec zaten hep listedeydi, Faroe adalarini da ekledim listeye, umarim firsatim olur da gidebilirim oralara ;) Yurtdisinda yaptigim gezilerin icinde beni en cok etkileyen Bu Isvec gezisi olmustu.

    ReplyDelete
  4. Aslında benim de hep aklımda ama bir türlü ayarlayamıyoruz. Hatta biz evlendiğimizde eşimin aile dostları bize Norveç`i anlatan bir kitap hediye etti, gideriz mutlaka diye. Üzerinden 12 yıl geçti!
    Eşim Hamburglu olduğu için, tüm yaz tatillerini zaten Danimarka, Norveç ve İsveç`te geçirmiş.
    Benim şimdiye kadar en çok etkilendiğim ülke İskoçya oldu. Sonrası Danimarka diyebilirim.
    İnsan böyle görünce de olmuyor yahu, ne kadar küçük olduğumuzu ve ömrümüzün tüm güzellikleri görmek için sınırlı olduğunu fark edip üzülüyor insan:)

    ReplyDelete
  5. Biz de cocuk icin biraz daha bekleyelim biraz daha gezelim diyoruz ama dedigin gibi her yeri gezene kadar beklesek birak cocuk yapmayi omrumuz yetmez:)

    Iskocya dedin, Danimarka dedin, off sanirim hepsine hepsine gitmek istiyorum :D

    Hamburg'da uzun sure kalacaksaniz, Norvec'e de gidersiniz belki :)

    ReplyDelete
  6. 2 haftadan biraz uzun süre Hamburg`dayım ama eşim gelmeyecek. Ben ve çocuklar yani.
    Norveç gene kaldı başka bir bahara:)

    ReplyDelete

Post a Comment